Türkiye’de tarım sektörü, özellikle çiftçilerin üretim maliyetlerini karşılayamaması ve ürünlerin tarladan markete gelene kadar katlanarak artan fiyatları nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. Son zamanlarda bu sorunlar, domates fiyatlarındaki dramatik düşüşle daha da belirgin hale geldi. Tarlada 3 liraya kadar düşen domatesin marketlerde 25-30 TL’ye satılması, üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkının ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor. Bu yazıda, domates fiyatlarının nasıl bu kadar yükseğe çıkabildiğini, aracıların bu süreçteki rolünü ve çiftçilerin yaşadığı zorlukları ele alacağız.

Sebze Yetiştiriciliği Sertifika Programı için tıklayın

Domates Fiyatlarındaki Düşüş: Çiftçiler Neden İsyan Ediyor?

2024 yılı itibarıyla Türkiye’de hem salçalık hem de sofralık domates fiyatları, çiftçiler için maliyetin altına düşmüş durumda. Balıkesir ve İzmir bölgelerinde yoğun olarak üretilen salçalık domateslerin kilogram fiyatı, tarlada 1.5-2 liraya kadar geriledi. Sofralık domateslerde ise bu fiyat 3 liraya kadar düştü. Ancak, bu fiyatlar çiftçilerin üretim maliyetlerini bile karşılamaya yetmiyor. Örneğin, salçalık domatesin üretim maliyeti 2.5 TL, sofralık domatesin ise türüne göre değişmekle birlikte ortalama 10 TL civarında. Bu durum, çiftçileri isyan etmeye ve ürünlerini toplamamaya sevk etti.

Çiftçilerin bu isyanı, sadece maliyetlerini karşılayamamalarından değil, aynı zamanda aracıların fiyatları yüksek tutmasından kaynaklanıyor. Çiftçiler, hem üretim maliyetlerinin altında satış yapmak zorunda kalıyor hem de marketlerdeki yüksek fiyatlar nedeniyle tüketicilerden gelen tepkilere maruz kalıyor. Bu durum, çiftçiler için adeta bir çıkmaz oluşturuyor: Ne çiftçiler kazanç elde edebiliyor ne de tüketiciler uygun fiyata domates satın alabiliyor.

Aracıların Rolü: Fiyat Farkı Neden Bu Kadar Büyük?

Türkiye’de tarım ürünleri tarladan tüketiciye ulaşana kadar birçok aracının elinden geçiyor. Üretici ile tüketici arasındaki bu aracı zinciri, fiyatların katlanarak artmasına neden oluyor. Örneğin, tarlada 3 liraya satılan bir domates, market raflarına gelene kadar 25-30 TL’ye kadar çıkabiliyor. Peki, bu fiyat farkı nasıl oluşuyor?

Çengelciler olarak adlandırılan bu aracılar, genellikle tarlalardan topladıkları ürünleri büyükşehirlerdeki pazarlar ve marketlere satıyor. Ancak bu aracılar, çoğu zaman kayıt dışı çalışıyor ve piyasayı kendi çıkarlarına göre şekillendiriyor. Balıkesir Bandırma Ziraat Odası Başkanı Süleyman Dönmez ve Aydın Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, bu aracıların fiyatları düşürmek yerine sabit tutarak hem çiftçiyi hem de tüketiciyi mağdur ettiğini belirtiyor. Özdamar, tarladan sofraya kadar yaklaşık 15 aracının devrede olduğunu ve bu aracılar nedeniyle fiyatların üçe katlandığını ifade ediyor.

Sebze Yetiştiriciliği Sertifika Programı için tıklayın

Tarım Kredi Kooperatifleri ve Çözüm Arayışları

Bu durum karşısında çiftçiler, çözüm bulmak için çeşitli yollar aramaya başladı. Balıkesir Bandırma Ziraat Odası Başkanı Süleyman Dönmez, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin devreye girerek çiftçilerin ürünlerini alma taahhüdünde bulunduğunu, ancak fiyat belirsizliğinin hala devam ettiğini belirtiyor. Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçilerin ürünlerini makul fiyatlarla alarak aracıların piyasadaki etkisini azaltmayı hedefliyor. Ancak bu sürecin nasıl ilerleyeceği ve çiftçilerin bu durumdan ne kadar fayda sağlayacağı henüz belirsiz.

Salçalık Domateslerdeki Durum: Sözleşme Krizi

Türkiye’de salçalık domates üretimi, genellikle fabrikalarla yapılan sözleşmeler üzerinden yürütülüyor. Fabrikalar, yılın başında üreticilerle belirli bir fiyat üzerinden anlaşma yaparak, ürünleri belirlenen fiyattan satın almayı taahhüt ediyor. Ancak bu yıl, ihracat pazarlarının daralması ve mahsulün bol olması nedeniyle fabrikalar, yıl başında belirlenen fiyatları düşürmeye çalıştı. Bu durum, salçalık domates üreticilerini zor durumda bıraktı ve çiftçiler eylem yapmaya başladı. Çiftçiler, fabrikaların taahhütlerini yerine getirmesini ve belirlenen fiyattan alım yapmasını talep ediyor.

Sofralık Domateslerdeki Durum: Fiyat Sabit, Ürün Tarlada Kalıyor

Sofralık domates üreticileri de benzer sorunlarla karşı karşıya. Büyükşehirlerde pazarlarda kilogramı 20 TL’nin altına düşmeyen ve marketlerde 25-30 TL’ye satılan sofralık domates, tarlada 3 TL’ye kadar gerilemiş durumda. Hatay Reyhanlı Ziraat Odası Başkanı Şemsedin Cünedioğlu, sofralık domatesin ilk hasatta 12 TL olduğunu, ancak fiyatın 5 TL’nin altına düştüğünde çiftçilerin ürünlerini toplamadığını belirtiyor. Bu durumda, ürün tarlada kalıyor ve çiftçiler, hem emeklerinin karşılığını alamıyor hem de tüketiciler pahalı ürün almak zorunda kalıyor.

Sebze Yetiştiriciliği Sertifika Programı için tıklayın

Çiftçilerin Talepleri ve Beklentileri

Çiftçiler, yaşadıkları bu zorluklar karşısında hükümetten ve ilgili kurumlardan destek bekliyor. Öncelikli olarak, aracıların piyasadaki etkisinin azaltılması ve çiftçilerin doğrudan tüketiciye satış yapabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması talep ediliyor. Ayrıca, Tarım Kredi Kooperatifleri gibi kurumların daha etkin bir şekilde devreye girerek, çiftçilerin ürünlerini makul fiyatlarla alması ve piyasada istikrar sağlanması isteniyor.

Çiftçiler ayrıca, üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve destekleme politikalarının artırılması gerektiğini savunuyor. Özellikle gübre, ilaç ve su gibi girdilerin maliyetlerinin yüksek olması, çiftçilerin kar marjını azaltıyor ve üretimi sürdürülebilir olmaktan çıkarıyor. Bu nedenle, çiftçilerin üretim maliyetlerini karşılayabilmesi ve emeklerinin karşılığını alabilmesi için desteklerin artırılması büyük önem taşıyor.

Tüketiciler İçin Çözüm Önerileri

Tüketiciler de bu süreçten olumsuz etkileniyor. Tarladan markete gelene kadar katlanarak artan fiyatlar, tüketicilerin cebini yakıyor. Bu durumun önüne geçebilmek için tüketicilere yönelik bazı çözüm önerileri sunulabilir:

  1. Doğrudan Satış Noktaları: Tüketicilerin, çiftçilerden doğrudan ürün alabileceği pazar yerlerinin artırılması, fiyatların düşmesine katkı sağlayabilir. Bu sayede, aracıların etkisi azalır ve hem çiftçiler hem de tüketiciler kazanır.

  2. Kooperatifler: Tüketiciler, kooperatifler aracılığıyla daha uygun fiyatlara ürün temin edebilir. Bu model, aracıları devre dışı bırakıp, çiftçi-tüketici arasındaki ilişkiyi güçlendirebilir.

  3. Fiyat Takip Uygulamaları: Tüketicilerin, gıda fiyatlarını anlık olarak takip edebileceği mobil uygulamalar geliştirilerek, en uygun fiyatlı ürünleri bulmaları sağlanabilir.

Sebze Yetiştiriciliği Sertifika Programı için tıklayın

Sonuç: Adil Bir Piyasa İçin İş Birliği Şart

Tarlada 3 liraya düşen domatesin marketlerde 25-30 TL’ye satılması, Türkiye’de tarım sektörünün ve gıda fiyatlarının ne kadar büyük bir sorunun içinde olduğunu gösteriyor. Bu durumun çözümü için hükümet, ilgili kurumlar, çiftçiler ve tüketiciler arasında güçlü bir iş birliği gerekiyor. Aracıların piyasadaki etkisinin azaltılması, çiftçilerin üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve tüketicilerin daha uygun fiyatlara kaliteli ürünlere erişebilmesi için atılacak adımlar, hem tarım sektörünün sürdürülebilirliğini hem de tüketici memnuniyetini artıracaktır.

Bu blog yazısında, domates fiyatlarındaki dramatik düşüş ve çiftçilerin yaşadığı zorlukları ele aldık. Türkiye’de tarımın geleceği için, çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabileceği, tüketicilerin ise adil fiyatlarla ürünlere ulaşabileceği bir sistemin kurulması büyük önem taşıyor. Aracıların etkisinin azaltıldığı, üretim ve tüketim arasındaki dengenin sağlandığı bir tarım sektörü, hem çiftçilerin hem de tüketicilerin yüzünü güldürecektir.

Sebze Yetiştiriciliği Sertifika Programı için tıklayın