İstanbul, deprem riski en yüksek şehirlerden biri olarak biliniyor. Bu nedenle, binaların depreme dayanıklılığının test edilmesi büyük önem taşıyor. Ancak, İstanbul’da yapılan deprem risk testlerinde önemli bir engel ortaya çıktı: Kentte başvurusu alınan 162 bin binadan 79 bininde, tüm maliklerin izin vermemesi nedeniyle "hızlı tarama ile bina testi" yapılamadı. Bu durum, binlerce insanın yaşadığı binaların potansiyel deprem riski taşımasına rağmen test edilmediği anlamına geliyor.
Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın
İBB’nin Hızlı Tarama Projesi ve Yöntemleri
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2020 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliği ile "Pera 2019" yöntemiyle ücretsiz olarak "hızlı tarama ile bina testi" projesini hayata geçirdi. Bu proje kapsamında, İstanbul’daki binaların deprem güvenliği, belirli bir standarda göre hızlı bir şekilde test ediliyor.
Bu testler, binaların depreme dayanıklılığını ölçmek için kullanılan çeşitli teknikleri içeriyor. İlk olarak, binaların kolonlarından sıva kaldırılarak betonda okuma yapılıyor. Ardından, röntgen cihazıyla demir sayısı, aralıkları ve yerleri belirleniyor. Bir kolondan "sıyırma" işlemiyle içerisindeki donatıya erişilip, kullanılan demirin özellikleri ve korozyon durumu ölçülüyor. Bu veriler, ofiste zemin değerleriyle birlikte analiz edilerek binanın deprem güvenliği belirleniyor.
Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın
Hızlı Tarama Testlerinde Elde Edilen Sonuçlar
Projeye başvurular 2020 yılından bu yana devam ediyor. İstanbul’da bugüne kadar yapılan 162 bin başvurunun ardından, 114 bin bina ziyaret edildi. Ancak, bu binalardan 79 bininde, diğer kat maliklerinin izin vermemesi nedeniyle testler gerçekleştirilemedi. Bu durum, deprem riskinin yüksek olduğu binaların incelenememesi anlamına geliyor ve potansiyel bir tehlike oluşturuyor.
Buna karşın, 35 bin binada hızlı tarama işlemi tamamlandı ve elde edilen sonuçlar oldukça dikkat çekici. İncelenen binaların yarısı, D ve E sınıfı olarak değerlendirildi, bu da yüksek ve çok yüksek deprem riski anlamına geliyor. 318 binanın kendi kendine çökebilecek kadar tehlikeli olduğu, 1238 binanın ise deprem güvenliğinin bulunmadığı tespit edildi.
Deprem Riski ve İstanbul’daki Tarihi Yapılar
İBB’nin verilerine göre, İstanbul’da 2000 yılı öncesinde inşa edilen 800 bin bina bulunuyor. Bu binalar, deprem riski açısından öncelikli olarak yenilenmesi gereken yapılar arasında yer alıyor. İstanbul’daki 1 milyon 200 binden fazla binanın önemli bir kısmı, depreme dayanıklılık açısından risk taşıyor ve bu binaların acilen yenilenmesi gerekiyor.
İstanbul’da bulunan tarihi yapı stoku da benzer bir tehdit altında. Kentte 35 bin 627 tarihi eser bulunuyor ve bu yapıların yüzde 10’u metruk ve harap halde. Bu, 3 bin 500’den fazla yapının deprem riski taşıdığı anlamına geliyor. Bu yapılar arasında en kritik durumda olanlar için Koruma Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) tarafından belgeleme ve acil müdahale uyarıları yapıldı.
Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın
Yenileme ve Risk Azaltma Çalışmaları
İstanbul’da deprem riskini azaltmak için yapılan çalışmalara rağmen, binlerce bina hala test edilmemiş durumda. İBB, bu binaların yenilenmesi ve güvenli hale getirilmesi için çalışmalara devam ediyor. Kentteki 800 bin binanın 200 bininin öncelikli olarak yenilenmesi hedefleniyor. Bu süreçte, hızlı tarama testleri önemli bir rol oynuyor, ancak maliklerin izin vermemesi, süreci yavaşlatıyor ve riski artırıyor.
E sınıfında çok yüksek riskli olarak tespit edilen 5 bin 381 binanın tahliye, yıkım ve yenileme süreçlerinin hızlanması için, bu binalarda ikamet eden ev sahiplerine kira yardım paketi de hazırlanmış durumda. Bu yardım paketi, binaların hızla yenilenmesi ve riskin azaltılması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sertifika Programlarımızı İncelemek için tıklayın
Sonuç: İstanbul’un Deprem Gerçeği ile Yüzleşmek
İstanbul’da depreme hazırlık çalışmaları hızla devam etse de, hala büyük bir risk söz konusu. Maliklerin izin vermemesi nedeniyle test edilemeyen binalar, bu riski daha da artırıyor. Kentteki binaların deprem dayanıklılığının test edilmesi ve yenilenmesi, hayati önem taşıyor.
İstanbul’un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve gerekli adımları hızla atması gerekiyor. Hızlı tarama testlerinin yaygınlaştırılması ve maliklerin bu süreçte bilinçlendirilmesi, İstanbul’un deprem riskini azaltmak için kritik öneme sahip. Herkesin güvenliği için, bu çalışmaların engellenmeden devam etmesi ve sonuçlarının dikkate alınması gerekiyor.